English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | mutual agreement n. | karşılıklı anlaşma | ||
The enlargement process cannot be forced, but must be the outcome of mutual agreement and founded on mutual trust. Genişleme süreci zorlanamaz, ancak karşılıklı anlaşmanın bir sonucu olmalı ve karşılıklı güvene dayanmalıdır. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | mutual agreement n. | karşılıklı anlaşma | ||
The enlargement process cannot be forced, but must be the outcome of mutual agreement and founded on mutual trust. Genişleme süreci zorlanamaz, ancak karşılıklı anlaşmanın bir sonucu olmalı ve karşılıklı güvene dayanmalıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | mutual agreement n. | itilaf |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | agreement by mutual n. | karşılıklı anlaşma |
General | come to a mutual agreement v. | mutabakat sağlamak |
General | come to a mutual agreement v. | mutabakata varmak |
General | come to a mutual agreement v. | mutabakata ulaşmak |
Phrases | ||
Phrases | by mutual agreement expr. | ortak mutabakatla |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | mutual recognition agreement n. | karşılıklı tanınma anlaşması |
Trade/Economic | mutual non-disclosure agreement n. | karşılıklı gizlilik anlaşması |
Law | ||
Law | mutual rescission agreement n. | ikale sözleşmesi |
Law | mutual termination agreement n. | karşılıklı fesih sözleşmesi |
Politics | ||
Politics | european agreement on mutual assistance in the matter of special medical treatments and climatic facilities n. | iklimsel özel vasıtalar ve tıbbi tedavi konularında karşılıklı yardıma dair avrupa sözleşmesi |
Politics | mutual support agreement n. | karşılıklı destek anlaşması |
Politics | mutual defence agreement n. | ortak/karşılıklı savunma anlaşması |